YAZ FAVORİLERİM (KOZMETİK VE FİLM & DİZİ & KİTAP)

yaz-favorilerim-kozmetik
Yaz Favorilerim Kozmetik

YAZ FAVORİLERİM (KOZMETİK & FİLM & DİZİ & KİTAP)


Yaz ayları boyunca favorilerimi; kozmetik, kitap, dizi ve film olmak üzere derledim. Yazın kozmetik kullanmak adeta işkence. Ben de bu yüzden mevsimine göre makyaj masamı tazeliyor, bana gına getirenleri beri kenara koyarken, lazım olanları ön sıralara alıyorum. Haliyle de onları daha çok kullanıyorum. Bu sıra en çok bunlar favorilerim. O halde başlayalım.





Kozmetik Favorilerim


Yazzz... Yaz aylarında hücrelerimin adeta tek tek açıldığını hissederim. Çünkü içimde güneş enerjisiyle şarj olan bir ruh var. Ne zaman hava güneşsiz olsa, içimdeki mendebur ruh ortaya çıkıyor ve günümü rezil tamamlamaya sebep oluyor. Güneşsiz hava, her şeyde bir olmamışlık bahanesi aramamla günü sonlandırmaya yeter.


Özetle; güneşle aramız çok iyidir, ben onu severim, o da beni sever.


Yazı sevdiğim kadar güneş kremlerini de pek severim. Sadece yaza bağlı olmadan, sonbaharda da kışta da ilkbaharda da her mevsim kullanma alışkanlığına sahibim. Özellikle koruma yönü güçlü olanlar benim için bir adım öndedir. Tıpkı Clinique Güneş Kremi gibi. Nasıl ki Avene Termal Su, benim yıllardır favorilerime girecek kadar güzellikteyse, Clinique güneş kremi de bir o kadar başarılı. İkisi harika bir yaz ikilisi oldular. Bu güneş kremini Madamruj.com' da bulabilirsiniz. Ne son kullanma tarihi sıkıntısı var ne de orijinallik. Bu konuda içiniz rahat olsun, benden yana testi geçti. 👌💕  Bu arada termal su demişken, blog yazılarımda sayısız yere Avene Termal Su'dan bahsetmiştim. Birkaçı ;





Ve 2011'deki bitenler, alışveriş yazılarım gibi konularda bulabilirsiniz. Bu su harika bir şey.





Termal su olaylarında yeni bir atak daha geldi. Bahsetmeden duramam. Maden suyu, su ve gazlı içeceklerde tanıdığımız Uludağ markası, Uludağ Premium Yüz Spreyi adı altında cilt kullanımı için yeni rakip olarak karşımıza çıktı. Kullanmadım, kullanmayı da düşünmüyorum. Nedeni, fiyatı. Sen Uludağ'sın, ithal ürünle aynı fiyatı basmak nedir? Altı üstü içinde hapsettiğin maden suyu, bu fiyat nedir böyle?


Üstelik Burcu Esmersoy 1, Tülin Şahin 2, reklam sektöründe en tırt bulduğum isimlerdir. Her yerde bu iki yüzü görmekte bana gına geldi. Yahu termal su gibi yeni nesil bir ürün piyasaya sürüyorsun, reklamına genç kız koysan daha "beni al" imajı verirdin. Makyaja yeni başladığım zamanda da, daha diksiyonunu düzeltmeyen Tülin Şahin makyaj markaların yüzüydü, şimdi de. Pf.




Makyaj adına favorilerime geçelim. Neredeyse hiç makyaj ürünü kullanmadım desem yeridir. Arada pudra kullandım ancak fotoğraf çekerken kullandığım pudrayı (aramadık yer bırakmasam da) bulamadım. Bu yüzden temsili pudra bronzer koydum. Bir de nemli yapısını sevdiğim Alix Avien'den numarası silinmiş bir ruju ekseriyetle kullandım.


Bobbi Brown - Extra Illuminating Moisture Balm ise geçtiğimiz yaz satın aldığım bir üründü. Bu yaz da kullanmaktayım. Fazla yoğun bir ürün olduğundan, öyle sanıyorum ki seneye yaz da benimle olmaya heveslenecek. Kullanma tarihine dikkat ederek bu hevesi seneye tekrar gözden geçireceğim. İçeriği güzel değil. Hem de hiç değil. Ancak ben bunu cilt bakımına değil, makyaj namına kullanıyorum. Yaz boyu, sıfır fondöten kullandım. Kendimi tebrik ediyor, başarılarımın devamını diliyorum. Fondöten kullanmayıp sadece bu balmı kullandığımda, özellikle aydınlatıcı (highlighter) kullanmak istediğim bölgelere, parıl parıl duruyor. Elmacık kemiklere muhteşem yakışıyor. Ten rengi açık olanlara öneririm ancak çok bronz/esmer tenlerde pek güzel durmayacaktır. 







Avene Mattifying Fluid - Matlaştırıcı Cilt Bakım Kremi : Bu kaçıncı alışım, bilmiyorum. Cilt tipim karma. Yağlıya dönük karmadan ziyade kuru-karma tipinde. Fakat yazları biraz daha karmalığı coşabiliyor. Bu yüzden kontrol etmem gerek. Avene'in bu matlaştırıcı yüz kreminden oldukça memnunum. Özellikle de yaz zamanı cildime çok iyi gelmekte. Fiyatı ideal. Ne çok yüksek, ne çok düşük. Hem etki açısından hem de fiyat uygunluğu yönünden alıp denemenizde fayda var. Belki sizin de sevdiğiniz matlaştırıcı kreminiz bu olabilir.



Kitap Favorilerim


Hayatın ağır ve stresli yanı hep var. Olmalı da. O zaman güzel kısımlarını fark edip kavrayamazdık. İyi ki kahveler ve kitaplar var da o stresle biraz olsun baş edebiliyoruz. Sizi bilmem ama ben kitap kokusuyla bile mutlu olan bir insanım. Bazen kurgu, bazense daha öğretici kitaplar okumayı seviyorum. Yaz boyu okuduklarım arasında 3 kitabı ayrı sevdim.

Yuval Harari - Hayvanlardan Tanrılara Sapiens
Alper Canıgüz - Kan ve Gül
José Saramago - Körlük

Kitapların bende uyandırdığı duyguları, Instagram hesabımdan paylaşmıştım. Onları bu konuya ekliyorum. Oradan detaylıca bakabilirsiniz.



Harari'nin muhteşem kitabı, Hayvanlardan Tanrılara Sapiens. Zihin açıcı, kurgu dışı kitap arayanlara bu şahaneyi öneririm. Kendinizi, var olma nedeninizi ve dünyayı sorgulamak için bir fırsat. Evet fırsat diyorum, çünkü çoğumuz meşgaleleri ve ürettiği bahaneler sayesinde kendimizle bu oturumu yapmamızı engelliyoruz. Bu zamana kadar insanın tüm arayışlarını, hayali olarak ürettiklerini fiziğe nasıl döktüğünü, hatta ruhsal dengesinin rollerini müthiş bir bilgi birikimiyle sunuyor. Para-kapitalist sistemi bu kadar detaylı anlatan bir kitap daha okumadım. Şöyle düşünün, akademik bilgiler karşınızda ve bunu en basit düzeyli anlatımla herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dil de yanınızda. Kitabı tek eleştirdiğim nokta, dinlerle ilgili zayıf yorumlarıydı, özellikle de islamiyet'e. Gerçi, dini bir fanatizm olarak görmediğim için zıt görüşü dinlemek beni öyle rahatsız edemez. İlk insandan modern insana kadar devlet düzenleri, para-ekonomi-kapitalizmin oluşum ve gelişim süreci, mağaralardan standartlarına alıştığımız bu dünyada bizi daha nelerin beklediğini sorgulamak isteyenlere muhteşem bir araç. Ayrıca mutluluk sorgusunu da yapmamı sağladı. Yoksunluk, tatminsizlik, kendini fazla sevmecilik gibi vurgularının da, size hep "sen sen sen" diyerek yaşam amacı ve yön vermeye çalışan günümüz psikologlarından & yaşam koçlarından daha değerli olduğu kanaatindeyim. 📚Özetle; hem çarpıcı hem sade. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. #Harari#HayvanlardanTanrılaraSapiens#kitapkurdu#kolektifkitap#bookstagram#bookworms#okudumbitti
BeautyBlogger✨MiskinKek (@miskinkek)'in paylaştığı bir gönderi ()


Kara mizah ustası Alper Canıgüz, sevdiğim ve daha çok değerlenmesini ümit ettiğim Türk yazarlarından birisi. En son yazdığı Kan ve Gül kitabına dün başladım, bugün bitirdim. Dün paylaştığım instastory, kitabın akıcılığına yetişemedi. Düşünün, nasıl hızlı okunuyor. 📚 Bir gecede bitirebileceğiniz güzellikte bir kitap. Zaten süründürürseniz kurgusundan haybeden uzaklaşırsınız. Aslında kitabı sevdim ama, amaları var. Kurgusu farklı ve özgün, ona diyecek sözüm yok. Üstelik inceden inceye kondurduğu toplumsal tespitleri çok yerinde. İskender Doğan'ın Kan ve Gül şarkısını eskisi gibi dinlemeyeceğiniz de bir gerçek. Ancak bendeniz, Alper Kamu karakterine çok alışmışım, belki ondan mütevellit aradığımı fazla bulamadım. Yazış tarzı, o özgün kurguyu güzel işleyişi ve kitabın akıcılığı çok iyi olsa da, eski kitaplarını daha çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. Alper Canıgüz'e başlamak isteyenlere Alper Kamu serisini öneririm Aldığım lezzet çok daha etkileyiciydi. Yine de yaz zamanı tek günde okunabilecek akıcı ve dış dünyadan koparıcı bir kitap. Küçük bir yerinde geçen Othello'yu bu kitap sayesinde okuma listeme ekledim. En son hazırlıkta hocalarımız Shakespeare kitaplarının ingilizcesini ödev olarak verdiği için Shakespeare'dan ziyadesiyle bunalmıştım. Ne kadar düz öğretim sistemimiz var. Yaratıcılık, üreticilik yerine hep ezber, çok ezber kaygısındayız. Serzenişlerimi bir kenara itip, Othello'ya tekrar başlama zamanım gelmiş olabilir. 🐢 Kitaptan sevdiğim küçük tespitlerden birisi de şu: "Batı'nın ahlakını almıyor ama antibiyotiğini alıyoruz galiba?" 🐠#kitapkokusu#alpercanıgüz#kanvegül#okudumbitti#kitap#aprilyayincilik#bookstagram#kitapkurdu
BeautyBlogger✨MiskinKek (@miskinkek)'in paylaştığı bir gönderi ()




Film Favorilerim


Filmlerden ise en çok iki filmi beğendim. Oriol Paulo yönetmenliğindeki bir İspanyol gizem filmi olan Contratiempo (The Invisible Guest) ve Fransız yönetmen François Ozon'un eğlenceli bir draması Dans La Maison (Evde). Twitter hesabımdan filmleri paylaşmıştım.







Dizi Favorim :


Mini dizileri çok seven biriyim. Uzun uzadıya dizileri izlemeye eskisi gibi zaman ayıramıyorum. Fi tarihinde Game of Thrones'a başlamıştım. Neyse ki yüzyıl sonra sezon ilerlettiği için, o benim hızıma uyuyor. 🐢 Yabancı dizileri fazlasıyla seven ama eskisi kadar vakit ayıramayanlara önerim, mini dizilerdir. Benim resmen kurtarıcım oluyor. Üstelik şu ana kadar mini diziler beni hiçbir şekilde hüsrana uğratmadı. Bunun nedeni, sakız gibi uzatılmayan konu daha derli toplu şekilde nakledildiği için olabilir. Yaz dönemimde, 8 bölümden oluşan The Night Of dizisini izleyip bitirdim. Gündelik yaşamını sıradan şekilde geçiren bir insanın dahi, akıbeti bir anda beklenmedik şekilde değişebilire iyi bir örnekti. Fırsat eline geçtiğinde yapılan bir yaramazlık ve sonrasında başlayan kabus bir zincire doğru sürükleniş anlatılmakta. Fakat asıl insanı şaşırtan, sürüklenirken kendini korumacılıkla değişen o kabuk. Mini olmasına rağmen derin sorgulayışlara neden olan bu mini diziyi çok sevdim.







Yorumlar

Popüler Yayınlar